Çalışma Saatlerimiz: Pzt – Cum : 9:00 – 18:00

Adres

Mevlana Bulvarı, Yelken İş Kulesi 139/A Kat:18 No:49, Ankara

21. yüzyıl, enerji paradigmasının kökten değiştiği bir dönem olarak tarihe geçmektedir. Fosil yakıtların neden olduğu iklim krizinin etkileri artık göz ardı edilemeyecek boyutlara ulaşmış, dünyanın dört bir yanında sıcaklık rekorları, kuraklık, orman yangınları ve deniz seviyesindeki artışlar enerji üretim biçimlerinin acilen değişmesi gerektiğini ortaya koymuştur. Bu dönüşüm sürecinde yenilenebilir enerji kaynakları, yalnızca çevresel sürdürülebilirliğin değil aynı zamanda ekonomik istikrarın da temel unsuru haline gelmiştir. İşte bu küresel enerji dönüşümünün en dikkat çekici örneklerinden biri, Kuzey Afrika’nın batısında yer alan Fas’ın (Morocco) gerçekleştirdiği kapsamlı güneş enerjisi yatırımlarıdır. Enerji ithalatına neredeyse tamamen bağımlı bir ülke konumundan çıkıp yenilenebilir enerji üretiminde bölgesel bir lider haline gelen Fas, “Noor Ouarzazate Güneş Enerjisi Kompleksi” projesiyle dünyanın dikkatini üzerine çekmiştir.

Fas, tarihsel olarak petrol ve doğal gaz kaynaklarına sahip olmayan bir ülkedir. Bu nedenle uzun yıllar boyunca enerji ihtiyacını ithalat yoluyla karşılamış, özellikle 2000’li yıllarda enerji faturası ülke ekonomisi üzerinde ağır bir yük oluşturmuştur. 2008 yılında yaşanan küresel petrol krizi, Fas için adeta bir uyarı niteliğindeydi: enerji arz güvenliğini sağlamak için alternatif bir stratejiye ihtiyaç vardı. İşte bu farkındalık, ülkenin yenilenebilir enerjiye yönelmesinin başlangıcını oluşturdu. 2009 yılında açıklanan Ulusal Enerji Stratejisi, Fas’ın 2030 yılına kadar enerji karışımında yenilenebilir kaynakların payını yüzde 52’ye çıkarma hedefini belirledi. Bu strateji, rüzgâr, güneş ve hidroelektrik enerjilerini kapsayan entegre bir dönüşüm vizyonuna dayanıyordu.

Fas’ın coğrafi konumu, bu dönüşüm için ideal koşulları sunmaktadır. Ülke, yılda ortalama 3.000 saatten fazla güneşlenme süresine sahiptir; bu da Avrupa ortalamasının yaklaşık iki katıdır. Özellikle Ouarzazate bölgesi, çöl ikliminin etkisiyle dünyanın en yüksek güneş radyasyonu alan alanlarından biridir. Bu potansiyel, sadece ülkenin enerji bağımsızlığını sağlaması açısından değil, aynı zamanda Fas’ı Afrika’nın yenilenebilir enerji merkezi haline getirecek bir fırsat olarak görülmüştür.

Bu fırsat, 2016 yılında faaliyete geçen Noor Ouarzazate Güneş Enerjisi Kompleksi ile somut bir başarıya dönüşmüştür. “Noor” kelimesi Arapça’da “ışık” anlamına gelir; bu isim, ülkenin karanlıktan aydınlığa, fosil bağımlılığından sürdürülebilirliğe geçişinin sembolü haline gelmiştir. Noor Kompleksi, 580 megavatlık kurulu gücüyle 2020 itibarıyla dünyanın en büyük entegre güneş enerji santrali konumundadır. Atlas Dağları’nın eteklerinde, 3.000 hektarlık devasa bir alanda kurulu bu kompleks, Fas’ın geleceğini şekillendiren en stratejik projelerden biri olmuştur.

Noor projesi dört aşamadan oluşmaktadır: Noor I (160 MW), Noor II (200 MW), Noor III (150 MW) ve Noor IV (70 MW). İlk üç tesis, konsantre güneş enerjisi (CSP) teknolojisine dayalıdır. Bu sistem, parabolik aynalarla güneş ışığını odaklayarak ısı enerjisi üretir ve erimiş tuz depolama sistemi sayesinde güneş battıktan sonra bile enerji üretimini sürdürebilir. Noor III’te kullanılan 243 metrelik güneş kulesi, hem mühendislik hem de sembolik açıdan Fas’ın “yeşil gücünün” simgesi haline gelmiştir. Noor IV ise fotovoltaik (PV) panellerle çalışmakta ve tesisin daha düşük maliyetli elektrik üretimini desteklemektedir.

Bu tesislerin birlikte ürettiği enerji, yaklaşık bir milyon Faslı hanenin elektrik ihtiyacını karşılamaktadır. Ayrıca yılda 760.000 ton karbondioksit emisyonunun önlenmesini sağlamaktadır. Bu miktar, 150.000 aracın yıllık karbon salımına eşdeğerdir. Fas böylece Paris Anlaşması’nda belirlediği karbon azaltım hedeflerine ulaşma yolunda önemli bir adım atmıştır.

Projenin finansmanı, ulusal kaynaklarla birlikte çok sayıda uluslararası kuruluşun desteğiyle sağlanmıştır. Toplam yatırım maliyeti 2,6 milyar ABD dolarıdır. Finansman ortakları arasında Dünya Bankası (World Bank), Avrupa Yatırım Bankası (EIB), Afrika Kalkınma Bankası (AfDB), Kuveyt Fonları, Clean Technology Fund (CTF) ve UNDP gibi kurumlar yer almıştır. Bu yapı, Fas’ın uluslararası finans sistemine güvenilir bir aktör olarak dâhil olmasını sağlamış; aynı zamanda enerji projelerinde “kalkınma finansmanı–iklim yatırımı” modelinin başarılı bir örneğini ortaya koymuştur.

Fas hükümeti, projenin yönetimi için 2010 yılında MASEN (Moroccan Agency for Sustainable Energy) adlı yarı kamu niteliğinde bir kurum oluşturmuştur. MASEN, yenilenebilir enerji yatırımlarının koordinasyonunu, finansman teminini ve proje denetimini üstlenmiştir. Bu kurumsal yapı, sürdürülebilir enerji alanında şeffaflık, hesap verebilirlik ve uzun vadeli stratejik planlamayı mümkün kılmıştır. Ayrıca MASEN, Fas’ın diğer bölgelerinde de benzer projeleri (Midelt, Tafilalet, Laayoune) planlayarak ülke genelinde bir enerji dönüşüm ağının temelini atmıştır.

Noor Ouarzazate’in ekonomik etkisi, yalnızca enerji üretimiyle sınırlı kalmamıştır. İnşaat sürecinde 2.500’den fazla doğrudan, 10.000’e yakın dolaylı istihdam yaratılmıştır. Bölge halkı için yeni eğitim programları ve mesleki kurslar düzenlenmiş, gençlerin enerji teknolojileri alanında uzmanlaşması desteklenmiştir. Kadınların teknik personel olarak istihdam edilmesi, enerji sektöründe toplumsal cinsiyet eşitliği açısından önemli bir adım olarak kayda geçmiştir.

Projenin çevresel boyutu da dikkat çekicidir. Noor tesislerinde kullanılan hava soğutmalı sistemler sayesinde su tüketimi minimuma indirilmiştir. Kurak iklim koşullarında bu tercih, sürdürülebilir su yönetiminin enerji politikalarıyla bütünleşmesini sağlamıştır. Ayrıca tesisin çevresinde biyoçeşitliliği korumaya yönelik önlemler alınmış, yerel ekosistemin zarar görmemesi için doğal habitatlar izleme altına alınmıştır.

Noor projesi aynı zamanda Fas’ın uluslararası imajını da değiştirmiştir. 2016 yılında Marakeş’te düzenlenen COP22 İklim Zirvesi, ülkenin enerji dönüşümündeki başarısının küresel ölçekte tanınmasını sağlamıştır. Noor Ouarzazate, bu zirvede “Afrika’nın iklim liderliği” simgesi olarak lanse edilmiştir. Avrupa Birliği ile imzalanan EU–Morocco Green Partnership (2023) kapsamında Fas, yenilenebilir enerji ihracatına hazırlanan ilk Afrika ülkesi konumuna yükselmiştir. 2030 sonrası dönemde Fas’tan İspanya’ya deniz altı kablolarıyla elektrik aktarımı planlanmaktadır. Bu durum, Avrupa’nın enerji çeşitlendirme stratejisinde Fas’ı stratejik bir ortak haline getirmiştir.

Diplomatik açıdan bakıldığında, Fas’ın yenilenebilir enerji politikası sadece iç dinamikleriyle değil, aynı zamanda dış politika hedefleriyle de örtüşmektedir. Ülke, “Afrika için enerji dayanışması” ilkesi doğrultusunda Sahel bölgesindeki ülkelerle bilgi paylaşımı ve teknik eğitim programları yürütmektedir. Afrika Birliği’nin 2063 Vizyonu çerçevesinde Fas, “Afrika’nın yenilenebilir enerji geçişinde öncü ülke” olarak anılmaktadır. Bu çerçevede, Fas’ın yeşil enerji yatırımları yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda diplomatik bir güç unsuru haline gelmiştir.

Fas modeli, gelişmekte olan ülkeler için birçok açıdan öğreticidir. Birincisi, yenilenebilir enerji yatırımlarının başarılı olabilmesi için güçlü bir kurumsal çerçeveye ihtiyaç vardır. MASEN gibi bir kurum, uzun vadeli planlama, finansal sürdürülebilirlik ve teknoloji transferi açısından kritik bir rol oynamaktadır. İkincisi, enerji projelerinin yerel topluluklarla bütünleşmesi, sosyal kabulün sağlanması açısından zorunludur. Noor örneğinde olduğu gibi, istihdam, eğitim ve altyapı yatırımları toplumsal destek yaratmıştır. Üçüncüsü, uluslararası işbirliği ve finansal şeffaflık, yatırım güvenliği açısından belirleyici faktörlerdir.

Fas, 2030 vizyonu kapsamında enerji karışımında yenilenebilirlerin payını artırmanın yanı sıra, 2024 yılında yürürlüğe giren “Morocco Clean Industry Initiative” ile sanayi sektöründe yeşil enerji kullanımını zorunlu hale getirmeyi planlamaktadır. Bu kapsamda sanayi bölgelerinde güneş panelleri kurulmakta, tarımda enerji verimliliği projeleri uygulanmaktadır. Bu dönüşüm, ülkenin sadece enerji üretiminde değil, üretim ekonomisinin tüm bileşenlerinde karbon nötr bir yapı kurma hedefini ortaya koymaktadır.

Bu yönüyle Noor projesi, yalnızca bir enerji üretim tesisi değil; aynı zamanda bir kalkınma, istihdam, diplomasi ve çevre politikası aracıdır. Güneş enerjisinden elde edilen her kilovat, sadece bir haneye elektrik sağlamıyor, aynı zamanda sürdürülebilir bir kalkınma vizyonunu destekliyor. Noor’un ışığı, Ouarzazate çölünü olduğu kadar Afrika kıtasının geleceğini de aydınlatmaktadır.

Sonuç olarak, Fas’ın yenilenebilir enerji stratejisi, teknoloji, finans ve toplumsal katılımın bütünleştiği bir örnek olarak uluslararası literatürde yerini almıştır. Noor Ouarzazate Güneş Kompleksi, enerji üretimini çevresel, ekonomik ve sosyal boyutlarıyla bir kalkınma hikâyesine dönüştürmüştür. Bugün Noor’un aynalarına yansıyan güneş ışığı, yalnızca Fas’ın değil, tüm dünyanın sürdürülebilir geleceğine yön vermektedir.

Yararlanılan Kaynaklar

International Renewable Energy Agency (IRENA). Renewable Energy Roadmap for Morocco, 2021.

World Bank. Noor Ouarzazate Solar Complex Project Report, 2020.

African Development Bank (AfDB). Morocco’s Renewable Energy Investment Strategy, 2022.

United Nations Development Programme (UNDP). Morocco Country Report on Climate Action, 2023.

European Investment Bank (EIB). Financing the Noor Solar Power Plant, 2020.

Ministry of Energy, Mines and Environment of Morocco. National Energy Strategy 2030, Rabat, 2019.

European Commission. EU–Morocco Green Partnership Communication, 2023.

COP22 Marrakech Outcomes, Global Climate Action Reports, 2016.

Clean Technology Fund (CTF). Investment Plan for Morocco, 2020.

MASEN (Moroccan Agency for Sustainable Energy). Annual Report, 2022.

United Nations Environment Programme (UNEP). Green Industry and Climate Policy Integration in Morocco, 2024.