Coğrafi işaretler (GI’ler), son yirmi yılda uluslararası ticaret, fikri mülkiyet hukuku ve kalkınma politikalarının kesişim noktasında stratejik bir araç hâline gelmiştir. Küreselleşmenin hızlandığı, üretim süreçlerinin yoğun biçimde standardize olduğu ve tüketici tercihlerini yönlendiren büyük ölçekli markaların hâkimiyet kurduğu bir dönemde, coğrafi işaretler yerel kimlikleri koruyan, kültürel çeşitliliği teşvik eden ve kırsal ekonomilere canlılık kazandıran önemli bir mekanizma olarak öne çıkmaktadır. Şarap, peynir, kahve, çay, zeytinyağı, kakao gibi ürünlerin yanı sıra el sanatları ve geleneksel üretim yöntemlerini içeren geniş bir yelpazede GI koruması, hem üreticilere ekonomik katma değer sağlamakta hem de tüketicilere kalite güvencesi sunmaktadır. Bu nedenle coğrafi işaretler, yalnızca ticari bir koruma aracı değil, aynı zamanda kültürel mirasın devamlılığını ve sürdürülebilir kalkınmayı destekleyen çok boyutlu bir politika aracıdır.
Bu alanda en etkili uluslararası platformlardan biri, 2003 yılında kurulan ve merkezi Cenevre’de bulunan oriGIn (Organisation for an International Geographical Indications Network)’dir. Bugün 40’tan fazla ülkeden yüzlerce üye örgütü, üretici birliğini, kamu kurumunu ve sivil toplum kuruluşunu bünyesinde barındıran oriGIn, küresel ölçekte coğrafi işaretlerin korunması ve tanıtımı için kritik bir ağ işlevi görmektedir. Kuruluşun misyonu, üyelerinin haklarını savunmak, coğrafi işaretlerin uluslararası düzeyde daha etkin korunmasını sağlamak, bilgi paylaşımını güçlendirmek ve küresel farkındalığı artırmaktır. Bu misyon doğrultusunda oriGIn, Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ), Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü (WIPO), Avrupa Birliği kurumları ve Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) gibi uluslararası aktörlerle diyalog hâlinde çalışmakta, aynı zamanda üyeleri arasında deneyim paylaşımı için çeşitli platformlar oluşturmaktadır.
23 yıl boyunca önemli ölçüde büyüyen ve küresel düzeyde tanınırlığını artıran oriGIn, yalnızca üye sayısını artırmakla kalmamış; aynı zamanda üyelerine sunduğu hizmetlerin kapsamını da genişletmiştir. Savunuculuk faaliyetleri, hukuki danışmanlık hizmetleri, uluslararası müzakerelere katılım, bilgi paylaşımına yönelik etkinlikler ve eğitim programları, örgütün küresel ağını daha da güçlendirmiştir. Ancak bu büyüme beraberinde yeni sorumluluklar ve zorluklar da getirmiştir. Artan hizmet çeşitliliği ve küresel düzeyde yürütülen faaliyetler, maliyetlerin yükselmesine yol açmış; ayrıca farklı coğrafyalarda ortaya çıkan bölgesel şubelerin (antenlerin) koordinasyonu ve yönetişimi de örgütün kurumsal yapısında netleştirilmesi gereken bir konu hâline gelmiştir.
Bu bağlamda, 12 Eylül 2025 tarihinde üyelerle paylaşılan ve 8 Ekim 2025’te Meksika’nın Morelia kentinde yapılacak olan Genel Kurul’da oylanacak olan tüzük ve iç düzenleme değişiklikleri, oriGIn’in kurumsal gelişiminde bir dönüm noktası olarak görülmektedir. Önerilen değişiklikler arasında en dikkat çekici olanı, 2003 yılındaki kuruluşundan bu yana ilk kez üyelik aidatlarında yapılacak %10’luk artıştır. 23 yıldır aynı seviyede tutulan aidatların güncellenmesi, örgütün finansal sürdürülebilirliği için kaçınılmaz hâle gelmiştir. Küresel düzeyde yürütülen etkinliklerin maliyetleri, enflasyonist baskılar, dijital altyapı yatırımları ve üyelere sağlanan hizmetlerin çeşitlenmesi, aidat artışını zorunlu kılmaktadır. Bu düzenleme, yalnızca mevcut faaliyetlerin sürdürülmesi için değil, aynı zamanda yeni projelerin hayata geçirilmesi ve örgütün küresel etkinliğinin artırılması için de önemlidir.
Uluslararası örgütlerin finansal sürdürülebilirliğinde üyelik aidatlarının kritik rolü dikkate alındığında, bu kararın gecikmiş bir uyarlama olduğu da söylenebilir.
Önerilen değişikliklerin bir diğer önemli boyutu, ulusal ve bölgesel antenlerin statüsünün ve görev tanımlarının netleştirilmesidir. Antenler, belirli bir coğrafi bölgede örgütün temsilini sağlayan, üyeler arasında koordinasyonu güçlendiren ve yerel düzeyde savunuculuk faaliyetleri yürüten yapılardır. Bugüne kadar antenlerin işlevi büyük ölçüde teamüllere dayansa da, resmi belgelerde bu yapıların yetki, görev ve sorumluluklarının açıkça tanımlanmamış olması uygulamada belirsizliklere yol açmıştır. Yeni düzenlemeler, antenlerin amaçlarını, merkez ile olan koordinasyon mekanizmalarını ve karar alma süreçlerindeki rollerini daha net biçimde belirlemektedir. Bu durum, hem şeffaflığı hem de hesap verebilirliği artıracak, ayrıca yerel düzeyde daha etkin bir temsil mekanizması sağlayacaktır.
Yönetişim literatürü, uluslararası örgütlerde şeffaflık, hesap verebilirlik ve kapsayıcılık gibi ilkelerin kurumsal sürdürülebilirlik açısından belirleyici olduğunu vurgulamaktadır (Keohane, 2002; Abbott & Snidal, 2009). Bu bağlamda oriGIn’in antenlere ilişkin düzenlemeleri, yalnızca teknik bir uyarlama değil, aynı zamanda örgütsel yönetişimi güçlendiren yapısal bir reform olarak görülmelidir. Zira merkez ile şubeler arasındaki ilişkinin yazılı normlarla tanımlanması, kurumsal bütünlüğün korunması ve üyeler arasında güvenin pekiştirilmesi açısından kritik öneme sahiptir.
Aidat artışı ve antenlerin güçlendirilmesi, birlikte ele alındığında örgütün uzun vadeli stratejik hedeflerine hizmet eden tamamlayıcı reformlar olarak değerlendirilebilir. Finansal sürdürülebilirlik olmadan güçlü bir kurumsal yapı kurulamaz; güçlü bir yönetişim sistemi olmadan da mali kaynakların adil ve etkin kullanımı garanti altına alınamaz. Bu nedenle söz konusu değişiklikler, yalnızca kısa vadeli maliyet baskılarına cevap vermekle kalmamakta, aynı zamanda örgütün geleceğe dönük vizyonunu da şekillendirmektedir.
Değişikliklerin stratejik önemini artıran bir diğer unsur, oriGIn’in 2025–2027 dönemine ilişkin planıdır. Bu plan, küresel varlığın genişletilmesi, örgütün görünürlüğünün artırılması, yönetişim ilkelerinin pekiştirilmesi ve ağın bütünlüğünün korunması gibi hedefleri içermektedir. Önerilen değişiklikler bu hedeflerle uyumlu olup, örgütün hem mali hem de kurumsal açıdan güçlenmesini sağlayacaktır. Üyelik aidatlarının güncellenmesi, örgütün operasyonel verimliliğini artıracak; antenlerin yetki ve sorumluluklarının netleştirilmesi ise yerel düzeyde daha güçlü bir savunuculuk kapasitesi yaratacaktır. Bu sayede oriGIn, yalnızca küresel ölçekte bir ağ olmanın ötesine geçerek, üyeleriyle daha yakın bağlar kuran, onların çıkarlarını daha etkin temsil eden bir örgüt hâline gelecektir.
Uluslararası örgütlerin deneyimleri incelendiğinde, mali sürdürülebilirlik ve kurumsal yönetişim konularının başarının anahtarı olduğu görülmektedir. Örneğin Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü (WIPO), gelirlerini büyük ölçüde marka ve patent tescil ücretlerinden sağlamakta ve bu sayede uzun vadeli projelerini fonlayabilmektedir. Avrupa Birliği’nin coğrafi işaret sistemini koordine eden mekanizmalar da, üye devletlerden alınan katkılar ve projelere sağlanan fonlarla mali sürdürülebilirliğini güvence altına almaktadır. Bu çerçevede oriGIn’in de benzer bir yola girmesi, hem örgütün bağımsızlığını hem de uzun vadeli etkisini artıracaktır. Aidat artışı, üyelerin örgüte olan bağlılığını da pekiştirebilir; zira bu adım, kolektif sorumluluğun bir yansıması olarak görülebilir.
Sonuç olarak 2025 yılında önerilen tüzük ve iç düzenleme değişiklikleri, oriGIn’in kurumsal gelişiminde kritik bir eşik oluşturmaktadır. Aidatlarda yapılan güncelleme, finansal sürdürülebilirliği güvence altına alırken; antenlerin statüsünün netleştirilmesi, örgütün şeffaflığını, hesap verebilirliğini ve kapsayıcılığını artırmaktadır. Bu değişiklikler, yalnızca mali ve idari düzenlemeler değil, aynı zamanda örgütün stratejik vizyonunu güçlendiren yapısal reformlardır. Daha güçlü, katılımcı ve sürdürülebilir bir yapıya yönelen oriGIn, bu sayede küresel coğrafi işaret topluluğundaki lider konumunu pekiştirmekte ve uzun vadeli hedeflerine doğru kararlı adımlarla ilerlemektedir.
Yararlanılan Kaynaklar
- Abbott, K. W., & Snidal, D. (2009). The Governance Triangle: Regulatory Standards Institutions and the Shadow of the State. In W. Mattli & N. Woods (Eds.), The Politics of Global Regulation. Princeton University Press.
- Belletti, G., Marescotti, A., & Touzard, J.-M. (2017). Geographical Indications, Public Goods, and Sustainable Development: The Roles of Actors’ Strategies and Public Policies. World Development, 98, 45–57.
- Keohane, R. O. (2002). Governance in a Partially Globalized World. American Political Science Review, 95(1), 1–13.
- oriGIn. (2025). Proposed Amendments to oriGIn’s Statutes and Internal Regulations. oriGIn Advocacy/Origin Alerts, 12 September 2025.
- oriGIn. (2023). Strategic Plan 2023–2025. Geneva: Organisation for an International Geographical Indications Network.
- WIPO. (2020). Geographical Indications: An Introduction. Geneva: World Intellectual Property Organization.
- WTO. (2004). Geographical Indications: Background and Current Situation. Geneva: World Trade Organization.
- Zografos, D. (2010). Intellectual Property and Traditional Cultural Expressions. World Intellectual Property Organization Journal, 2(1), 25–36

2005 yılında Çankaya Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olmuştur. Aynı yıl Çankaya Üniversitesi Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı-Anayasa Hukuku alanında yüksek lisans yapmıştır. 2011 yılına kadar Ulaştırma Bakanlığına bağlı Mesleki Eğitim Merkezlerinde ODY-ÜDY Eğitmeni olarak görev yapmış olup, yaklaşık 15 yıldır Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinde hukukçu olarak çalışmaktadır. TOBB’da ilk olarak Dış Ticaret ve Uluslararası Lojistik alanında çalışmalarda bulunmuş olup, 7 yıla yakın Birleşmiş Milletler temsilciliği yapmış olup şimdi TOBB Reel Sektör AR-GE ve Uygulama Daire Başkanlığında KOBİ Politikaları Müdürlüğünde uzman hukukçu olarak görev yapmaktadır.
Diğer yandan, Gazi Üniversitesi Kamu Hukuku-İdare Hukuku Ana Bilim Dalında idare hukuku kürsüsünde doktora tezini tamamlamaya çalışmaktadır. Türkiye’de YÖK tarafından kabul gören TOBB konulu tezin tamamlanmasından sonra bunu kitaplaştırmayı planlamaktadır.
Bununla birlikte, halihazırda 2023 yılından bu yana Türkiye’de özellikle enerji sektörü ile yenilebilir enerji konusunda kendini uluslararası alanda da kanıtlamış “DÜNDAR HUKUK” VE “DÜNDAR LEGAL SERVICE CONSULTANCY” de Londra bloğunda köşe yazısı yazmaktadır.